Yine bir kavgaya sokmak isterler beni.
Korkuturlar açlıkla,
Sefaletle, kadınsızlıkla korkuturlar!
Korkuturlar bir çocukluk anısına benzeyen,
O güzelim yaşamdan atmakla korkuturlar.
Yine de yılmak istemem ben,
Yılların içinde çırpınıp dururken!
Dökülür beyaz çamdının kireçleri,
Sular kesilir, bir gece lambalar söner.
Sevdiğim kadınsa başkasıyla evlenir.
Olsun, varsın böyle yazılsın kader
Hiçbir şey yapmamak, acıyı seçmekse,
Yine de aman dilemem, o kirli kalplerden.
Kiminin hikayesi yarıda kalır.
Benimki, hiç başlamaz bile!
Düşünmek isterim yüzyıllar boyunca,
Zamanı, mekanı yahut manayı…
Düşünmek bir kirli yastık üstünde.
Hiçbir harekete girişmeden düşünmek!
İstemem onların davasını, derdini.
İstemem onların sahtekar sevgisini.
İstemem bu kölece yaşamı,
Bir çatlak pencereyle yetinirim.
İstemem onların canımı isteyen,
Sadece kendilerine yeten; bu düzenlerini!
Yılmak, bize sunulan her şeyden
Rüyanda boğulduğunu görmek her gece!
Ben zaten yaşamıyorum günlerin içinde.
Ayları, yılları ve kavuşmayı da bilmem.
Bilmem ben huzurlu evlerin yolunu,
Bilmem ben deliksiz uyunan uykuyu.
Solup gitsin ömrüm
Boynu bükük solgun bir gül gibi.
İstemem onların bana can verecek suyunu.
Halis Kandemir
2021-04-03T11:53:06+03:00Güzel yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar
Ferah
2021-03-31T22:36:30+03:00"Bilmem ben huzurlu evlerin yolunu,
Bilmem ben deliksiz uyunan uykuyu."
En çok bu kısmı sevdim. Üstelik sonlara doğru başını yerden kaldıran birini de görür gibi oldum. Ellerinize sağlık.
Aslı
2021-03-31T22:15:56+03:00Son kısmı çok beğendim. Bende çeviri bir şiir havası yarattı. Kaleminize sağlık.
Serhat Tepe
2021-03-31T22:02:14+03:00Bazı cümleler ya da ifadeler biraz duraklatsa da sonlara doğru daha da güçlenen bir yapısı var ve genel duyguyu iyi vermişsiniz bence. Kaleminize sağlık.