Boyunu aştı artık yalanların,

Daha ne kadar kıvranacaksın?

Gitti işte gitmez dediğin herkes,

Gerçekten haline acımayacak mısın?

Aynadaki kişi bile yüzüne bakamıyor.

Hani! Ne oldu?

Şimdi insanlar doğru mu söylüyor?

Susma ayna susma!

Acınacak haldesin işte.

Ve her zamanki gibi yalnızsın yine.

Güveniyordun insanlara ve seviyorlar diyordun.

Ama ben gözlerinin ötesini görüyorum.

Nasıl da acı çekiyorsun.

Oralarda bir yerlerde karanlıklara sığınıyorsun.

Ben biliyorum hayatından memnun olmadığını.

Aynadaki yüzünü silip değiştirsen de

Saklayamazsın gerçekleri.

Çünkü ben görüyorum yalanlarındaki çaresizliği,

İçindeki gerçeği hatta etrafındaki hiç kimseyi.

Ve yapayalnız kaldığında bir tek ben varım yanında.

Yalnızca ben varım Büşra başka kimseyi arama.

Her şeyi yeniden düşündüğünde gözlerindeki derinliği,

Yıkılan güveninin ruhuna nasıl battığını,

Görüyorum ben,

Yüzündeki ifadenin çok çok ötesindeki anlamı.

Sana bakıyorum ve görüyorum tüm kırgınlıkları.

Vay anasını! Kırık ayna bile bunu nasıl da gerçek anlattı.

Bak işte yine buradayız,

  Yine karşımdasın,

     Aynı anda boyun büküyoruz.

       Sen tek arkadaşımsın,

Sanırım artık yalnız kalışımızı kabulleniyoruz.

Ayna, karşımda duran o kırgın duruş.

  İnsanların beni anlayacağını sen söyledin.

    Peki neden etrafım bu denli sessiz?

Artık aynanın derinlerindeki anlamı değiştirecektin.

Ama sanki etrafımdaki herkes hissiz.

Ne yani?

Yalan mı söyledin?

    Gitti mi herkes benden habersiz?