ben duvara dönmüşüm yüzümü

ilk annemin sesi geliyor dışarıdan 

üstelik benim sesim de onunkine çok benzer 

bundandır bu kimseye duyuramayışım


ve ne oluyor, ediyor

sesi hep aynı taşa, 

pencesini benim saçlarıma saplayan kuşa takılıyor hep

ama duyuyorum 

kanının kokusundan tanıyorum 

aynı cinneti doğurmasına 

sığınışlarımızın benzememesine rağmen 


göğe bakınca ilk günahlarımla 

sonra da sancının, 

sisin kokusuyla dip dipe geliyorum 

ama ılık ılık yanmıyor canım 

tertemiz söküyor etimi 

gözlerimin içine bakıp, 

böyle olmaz bu diyor

ben hemen annemin karnına kaçarcasına koşuyorum sonra 


hep bir yankı, 

hep bir çocuk bana sesleniyor

bana diyor ki 

senin suçun değil, 

sen yapmadın, 

o beşiği senin eline sıkıştırdılar

ama hiç uzun uzun elimden tutmuyor benim 

varamadığım bir parkta donuyorum hep gündüz gözünde 


tırnaklarımı göğsüme saplayıp

açarcasına, yırtarak bakıyorum size

gözlerinize 

ama kimse duymuyor 

ne mide bulantımı

ne de her dokundugum yerin küflendiğini 


bu bir darağacı olmasın anne