Sardım kollarımın olağan kuvvetiyle bütün ağaçları. Gökyüzündeki bulutların kuvvetli şimşekleri gibi içimde bir gürültü koptu. Kıyamet sandım, değilmiş.

Kalbimin sessizliğini dinledim bir süre sonra, bu inanılmaz gürültüyü nereden buldu da getirdi kulaklarıma, inanamadım.


Sardım kollarımın olağan kuvvetini bacaklarıma. Biraz daha yürümek istedim ulaşana dek herhangi bir suya. Yüzümü çamur kaplamış gibi hissediyorum, aynalarla yüz yüze olsaydım görürdüm nasıl olduğunu gözlerimin, lakin pek aram yoktur onlarla, her baktığımda içimi bir ürperti kaplar.


Buz çorağına dönmüş parmak uçlarıma sövüyorum her adımımda. Yazın ortasında olmamıza rağmen henüz cemre düşmedi vücuduma. Topraktan önce bana düşseydi ne olurdu, belki ben de bütün insanların soğuktan buz kesilmiş kalplerini ısıtabilirdim bir çırpıda.