Hayatın tekrar etmeye başlar kendini, tüm eğlencenin içinde hiçbiri ilgilendirmez seni, işini yaparsın ve uzaklaşırsın tahammül edilemez olandan ama her gün tekrar ve tekrar yaparsın. Kodlar üretir beynin, ne yapman gerektiğini çok iyi biliyorsundur her zaman, seçim diye bir şey kalmaz hayatında. Hiçbir şey yapmamayı dilersin her an aslında. Canın çok sıkıldığından bir mahkum gibi geçmişin gün yüzüne çıkar kafanı her yastığa koyduğunda. Bugün çok utandığın şeyden yarın hiçbir şey hissedemezsin, saçma gelir sana. Her gün yeni kabuslar görürsün canın sıkılmasın diye, istemsizce olur bu, beynin ve vücudunun ihtiyacı vardır buna. Uyanırsın ve bu gerçek değilmiş deyip umursamazca yatarsın tekrardan. Hayatının kritik noktalarını yaşarken gizlersin yorgunluğunu, duygu yokken çıkar ortalığa, hiç bir şeyin önemi yokken insanların için şuanın önemli olduğunu anlarsın, kalıplaşmıştır tabii ki zihinlerinde şaşmamak lazım aslında. Bir yandan heyecan verici, bir yandan bildiğin şeyleri tekrar okumak basbayağı. Can sıkıntısı okyanusunun içine düşmüş, boğulmakta mısın, yoksa daha varamamışsın kavrayamazsın, ardından hemen anlarsın ikisinin de aynı şey olduğunu, her şeyin her yerde aynı şey olabileceğini ve olduğunu anlarsın; bu temel şeyin ne olduğunu ne kadar umursarsın ki aslında? Sigaranı yakarsın ve rutinin içindeki rahatlatanları kovalarsın, aslında her insanın hayatı değil mi kölelikten kaçmaya çalışmak? İnim inim inletilen köle olarak uzak mı durmaya çalışırsın hayata, yoksa özgürüm diye uzaklaşır mısın? Aynı şey, aynı şey, aynı şey! HER ZAMAN HER ŞEY AYNI ŞEY!