daha evvel yaptığım eylemleri yapmamaya çalışıyorum.
sana söz verdiğim şeyleri yerine getirmeye dair bir çaba içerisindeyim bu süreçte.
yıllardır yaptığım mesleği bıraktım.
dün iş elbiselerimi ve iş ayakkabılarımı yakmak istedim ama ''serserice'' olmasın diye gidip çöpe attım.
ertelediğim kitapları okumaya, yarım bıraktığım yazıları tamamlamaya çalışıyorum.
sen küçükken defterlere hüzünlü şeyler yazmayı sevmediğini yazmıştın günlüğümüze.
birileri görüp de üzülmesin diye... çok haklısın.
ben de çocukken saklardım yazdıklarımı. e bir de bizim evimiz küçük ve her an herkes görebilirdi yazdıklarımı.
o yüzden biriktirebildiğimi biriktirirdim zulada ama çok sürmez yakardım yazdıklarımı.
bir gün ablam yakalamıştı aşk mektubumu ve daha 12 yaşındaydım.
babam hariç, bütün aile fertlerinin olduğu bir ortamda açıp okumuştu.
o günden sonra daha sıkı gizlemeye başlamıştım.
hem duygularımı hem de yazdıklarımı..
bugün sabah erken kalkıp bir şeyler atıştırdıktan sonra yürüyüşe çıktım.
çıkarken senin bana ördüğün atkıyı koklaya koklaya taktım boynuma.
bana verdiğin kulaklığı kulağıma takıp ''yolda yol'' albümünü dinleyerek yürümeye koyuldum.
Violin de becho ile başladı albüm...
bilirsin beni yürürken gözlemlemeye çalışırım etrafı, öyle öğrendik.
ama bu defa kaldırımdaki taşları sayarak yürüdüm bir süre, ta ki kendime gelene kadar.
söz vermiştim ne de olsa. artık toparlanmak için çaba sarf etmeliydim...
kimse ne yaşadığımı-ne yaşattığımı bilmese de, hızlı adımlarla ve ara sokaklara girerek yürümek istiyordum.
tenha bir alana gelene kadar böyle geçti ve uzun uzadıya kimsenin olmadığı bir alanda müzik dinleyerek yürümeye devam ettim..
yaşadıklarımı, yaptıklarımı, seni, dostlarımı ve geçmişimi düşünüp durdum.
tekrar bir araya gelir miyiz bilmiyorum ama defterimize son süreçte yaşadığım şeylerden sonra yazmamaya karar verdim. belki bir araya geldikten sonra devam ederim...
altını dolduramadığım her şey için çok üzgünüm.
(20.12.2024)