20 yıl önce, hayatın tam ortasına, sıradan bir hastanede doğmuştu çocuk annesini babasını seçemeden. Doğduğunda masumdu. Büyüdü, artık masum değildi. Çevresindeki herkes onu bir yerlere yönlendirdi, çekiştirdi. Yapısı gereği olsa gerek, kim ne dediyse yaptı. Hayat belki de ona adil davranmadı, kim bilir...
Bir gün çıktı bir çatıya, kim bilir kim vardı yanında, orada neler yapıyorlardı... Düştü aşağı. Belki de ölüm onun için kurtuluştu, kurtuldu. Annesi çok üzüldü, hangi anne üzülmez? Hayat annelere daha da zor. Evlat acısı zor, bir imtihan bu hayatta. Ya baba? Herkes onu suçladı alkolik olduğu için, evladına sahip çıkamadığı için... Eve bile almadılar adamı. Birini suçlamak en kolay şey değil mi zaten? İnsanların yarısı sen kaybedince "Ben demiştim." diye yaşar, yarısı da sen kazanınca "Ben zaten biliyordum." diye yaşar!