Kız çocuklarının ilk aşkları babalarıdır. Oğlan çocuklarının ise dayanak noktası... Tabii babalık duygusunu kaybetmiş veya sorumluluğunu almamış babalardan bahsetmiyorum. Ben gerçek babalardan bahsediyorum. Sadece kendi evladına değil, herkese babalık yapma arzusunda bulunan, her çocuk kendi çocuğuymuş gibi seven babalardan... Toplumumuzda şu algıyı yenemediğimizi fark ediyoruz çoğu zaman: Çocuk seviyoruz ama sadece kendi çocuğumuzu.
Babalar hep para getiren, ihtiyacımızı gideren varlıklar gibi görünürler. Ama babalık sadece maddi yöne bağlanmamalıdır. Bu duygu babalara öyle çok hissettirilir ki yoldan geçen bir babaya ne zaman yıkılırsın sorusu sorulduğunda hiç düşünmeden "Evlatlarıma rızık götüremeyip onları başkasına muhtaç ettiğim gün." diyeceklerinden hiç şüphem yok. Tek korkuları evdeki emanetlerinin isteklerini, arzularını yerine getirememekten ibarettir. Bunu biz evlatları doğduğunuz andan beri aşıladıkları için bizler öyle bir kefeye koymuşuz babalarımızı. İstediğimiz telefon alınmadığında veya istediğimiz bir yere gitmeye para bulamadığımızda şikayetlerimiz ardı ardına hiç susmadan devam eder. Bir adamın evlatlarına uzaktan izleyişini göz önünde bulundurursak nasıl aşkla baktıklarını ve onları mutlu gördüklerinde gözlerinin içine nasıl güldüğünü fark etmemek imkansızdır. Evlatlarını bir arada tutabilme ve memnun edebilmenin verdiği öz güvenle nasıl yaslıyorlar sırtlarını koltuklarına... Kimse o babaların hangi savaşlar verip oraya geldiğini bilemez. Çünkü dinlemek veya anlamak biz çocukları için hep ikinci plandadır. Baba sevgisi kutsaldır. Ansızın arayıp seni seviyorum baba dediğimizde bile bir şey olduğunu düşünen babaların sevgiye ne kadar aç olduğunu gösterir aslında. Baba olsan bile sen bir babanın evladısın. Ve sen onun yaşadım dediği yaşa gelmediği müddetçe onu anlamayacaksın. Belki de geç olacak, bir kabrinin başında baba, şimdi anladım diyeceksin. En büyük olaylarda bile baban yanındaysa güvende hissedersin kendini. Korkutucu ses duyduğun anda bile baba dersin, aynı bir yerin acıdığında anne dediğin gibi. Eski kafalı diye adlandırdığımız ve bazen anlamak istemediğimiz o değerli, kıymetli varlıkların aslında bizi ne kadar koruduğunu veya ne kadar fedakarlık yaptığını anlamadan sürekli şikayet ettiğimiz babalarımızın hakkını nasıl ödeyeceğiz acaba?
Baba topraktır, baba yârdır, baba duvardır, baba sevdadır, baba vatandır, baba ahiret kapısıdır.
Emekleri fark edilmemiş, el öpecek bir evladı kalmamış, sevgi de eksik kalmış, hiç babalık duygusunu tatmamış bütün babalarımızın, babalar günü kutlu olsun.