Bütün felsefik sorularımın cevapsız bırakıldığı yaşta iken 

Masamızda tabaklar hep üç kişilik olurdu

Ben annem ve kardeşim

Babam hep gurbet kokardı  

O yüzdendir hiç kızağım olmazdı kışın

Yoksa imrenerek bakmazdım karşı mahallenin çocuklarına


Çünkü babam gurbet kokardı 

İşte bu yüzden hiç açılmadım Roja'ya topuğundan yarılmış kara lastikli çizmelerimi saklarken. 

Gözleri sürmeliydi doğuştan Roja'nın, saçları güneş rengiydi annemin anlattığı hikayedeki gibi. 


Babam hep gurbet kokardı, bu yüzdendir utangaçlığım  

İşte bu yüzdendir Roja'ya suskunluğum 

Belki de açılırdım çeşme başında Roja'ya

Ben de demiri kızak yapabilirdim kışın

Eminim bundan 

Yoksa nasıl diklenirdim ona mektup gönderen karşı mahallenin kabadayına 


Babam gurbet kokmasaydı ezikleyen bir asker bakışına yenilmezdim

Annem gördüğünde yüreği ağzına gelmez panikle aramazdı beni. 

Eminim bundan 

Yoksa ilk devrimci eylemimi köy bakkalında nasıl borç yapabilirdim ki

Ödevini unutan Roja'ya defterimden gururla kopartıp nasıl uzatabilirdim. 


Siz bilmezsiniz babam gurbet kokmasaydı

Yırtılan çizmelerimden ıslanan ayaklarımı tandırda kurutmazdım annem kızmasın diye 

Mahallenin çete başı olup erikleri çalmazdık öte mahalleden. 

Belki de Roja imrenerek bakmazdı müdürün çocuğuna

Yoksa yakışıklı falan değildi, sadece çizmeleri yeniydi.