durmaya yakın dönüyorum buraya
ki belki kendimden çıkarım da hafiflerim,
umudun ucunu kaçırdığımda bölünüyorum
kıldan incedir ki-ler ikiler üçler bende
ve mahmur ağırlığı gecenin, hecelerimdeyken
camdan kırılgandır gelecek ihtimallerim
Şanstır o işte o belirtisiz özne
.
Keyfimden değil hep aynı kelimelerle olmak
ya bir yokuş, ya yukarı ya da duvar
ya da bir delik sarının arkasında saklanan
ben kendimi güldürürüm zamansız
ve hoşgörmem üzüntüyü, üzüntüyü üzüntüyü
babamak!
.
parantez içinde bir kelime var titreşir o
parantez içinde hep, bir döngü diridir onda,
sağırdır yıkılma sesine bir şey, bir şey, bir şey
bir şey hep varken yoktur yoktur yoktur kalınca
yanına sevgiler alınır zorla, su alınır sonra
su dökülür, buharlaştırır yalnızlığı babamak!
.
Çatlamak hep aynı zamana benzer bende
bence çatlamak hep aynı yerimden hem de.