Aylan Kurdî’nin acı hatırasına...



Ne gariptir!

Bu kulelerinden yelkovan sarkan binanın

Tozlu kiremitlerinde hala

Bin yıllık bayraklar dalgalanıyor.

Avlusunda orta oyunu, meddahlar ve ateşbazlar

Gölgelerden menkul kıymetler kıyametler

İçine çektiğin dumanın ardında

Etler yanıyor

Ve kıyılarda bir yerlerde insan

(Ne gariptir insan!)

Sığınıp yağan ıstıraplardan

Huzur bulabileceği bir yer var sanıyor.


Ne ki,

Uzak diyardan gelen yorgun kuş kulağıma

Bir sırrı fısıldadı

Dedi ki, ölülerin meydanında daha mızraklar kurumadı

Daha durulmadı öfke ve şehvet

Daha harlanmadı acımak ve şefkat

Yazı ile turanın dans ettiği kaldırımlarda

Yesribʼin külüne basanların

Salòʼnun kahrının ve kahramanlarının

Babilʼi asma serüveni

Daha bitmedi. 


Küçük bir göz değdi,

Bebeği kandan ve çamurdan

Yemeği sudan ve hamurdan

Verdiği son nefes

Bütün küfürlerden çoktu

Küçük bir göz değdi


Ve kıyametler koptu.