Prof. Dr. Yunus Apaydın'ın Twitter’da paylaştığı görsele ithafen...
Badem ağaçları çiçeğe durmuş
çiğ taneleri belirir geceleri
yemyeşil parlayan
Çimenlerin arasından
kaptırmışım kendimi
baharın seline
utanırım bademin çiçeğinden
Sonra dere kenarına koşarım
o çayırlara
o ala balıklara
hatta ormanlara
haykırırım:
“badem ağaçları
çiçeğe durmuş
kaptırmışım kendimi
baharın seline”
dereye düşmüş gibi
sırılsıklam
udûl edebilsem evime
etrafta kuş yuvaları
ve ötüşen yavrularla dolu
sessizce izlerim onları
gökyüzünde parıltısı
kocaman bulutların
kelebeklerin uçuşunda
ve miyavlayışında
sokak kedilerinin
birlik olup
benimle haykırışlarını duyarım:
“badem ağaçları
çiçeğe durmuş
kaptırmışım kendimi
baharın seline”
dağlarda kekik filizlenir
yayar kokusunu
tüm ağaçların üstüne
ekerken çiftçi tohumları
seyrek aralıklarla
yağmur damlaları
düşer üzerlerine
Ve sonra kar yağar
Nisan ayında
ve beyaz bir yorgana
bürünür şehrimiz
Babamın söylemleri
çınlar kulaklarımda
çok evvel gene yağmış kar
Nisan ortalarında
yolculuk edermiş güvercinler
masmavi semalarda
ve kanat çırparmışlar
güzün olmadığı diyarlara
yine karlı bir sabaha uyandım
haykırdım penceremden dışarıya
“badem ağaçları
çiçeğe durmuş
kaptırmışım kendimi
baharın seline”
12.04.2021