Sabah kalktım,
Yüzümü yıkadım.
Dişlerimi fırçalayıp,
Telefonu elime aldım.
Saat yediye yarım vardı,
Bir yarınsıza zaman;
Geniş olduğu kadar dardı.
Hava durumu sağanak gösteriyordu,
O yüzden yüreğimi yanıma aldım.
Gökte bir parça bulut yok,
"Ne kadar ıslanabilirim ki" dedim,
Dagla geçtim.
Gönlüm uzatylarca boştu,
Sana rastlayana değin.
Dedin ki "yağmur yağacakmış,
Hava durumu öyle diyor."
Şemsiyesini almış yanına,
"Islanmam" diye düşünüyor.
"Gözlerimi dolduramayacak kadar hissizleştim,
Belki birkaç damla can suyu olur;
O niyetle çıktım." dedim.
Gün ortasında gökyüzünden,
Sonunda eteklerinden damlıyordu yağmur;
Ben ise göz pınarlarımdan daha kuruydum.
Karşılaştık bir başka durakta,
O evine gidiyordu.
Üstüne yapışan elbisesiyle,
Tir tir titriyordu.
Hırkamı attım üzerine,
"Teşekkür ederim." dedi.
Sulanmış, fakat ilgiye muhtaç,
Ellerimde kokusu kalan bir fesleğendi.
"Rica ederim" dedim, "Adınız?"
Rahiyası ruhumu okşayan güzele.
"İsmim önemsiz, lakabım matmazel",
Letafetiyle, sadeliğiyle bana özel.
Yaşadığımız yerlere dair konuştuk,
Çakır keyif denemez; bir hayli sarhoştuk.
Kitaplar, şairler, gündelik yaşama dair;
Otobüs gelmedi bir türlü,
Sevgiye dair konuştuk.
Gözlerinden belliydi, etkilenmişti benden,
Kriterler dizmeye başladı heyecanla;
Daha yeni tanışmışken.
Sıkıcılığını göz ardı ettim,
Heyecanı hoşuma gitmişti.
Ben, yıldızlara bakan o adam,
Gözlerindeki ışıltıyla büyülenmiştim.
Otobüs geldi, o bindi,
'Tanıştığıma memnun oldum dedi."
İkimiz de cesaret edemedik numara istemeye,
Bu, on numara bir hareketti.
Hastalıklı yıllar döşeklere sarındı yıllarca,
O hastalığın sonundaki gibi;
Aldığım her nefeste hatrımdadır,
Baharın tazeliği.