Bırakıyorum dikenleri, çiçeği açmış tomurcukları bahçeme

Düşüncesine beni anlatır sesi çıkmaz ama çocukluğun

Kendisine parti kurmuş ama nasıldı keyiflenir

Bir kuşu bıraktık bugün göğe açtı uçtu gitti aklım

Başkalaştık bir ara birbirimize, sen ve ben olduk bir kaç son sefer

Ama bilirim yine biz dediğinde yarattığın çokluğu

Belki de bu kadar düşünmedeydim oda gidecekti çocukluğum

Bir kadın bir adam bir çocuk birlikte oturup bir kahve içmişler birlikte uyuyup yalnız uyanmışlar

Seviyorum seni sen ki zihnimde yarattığım her anlamsızlığın, çığlığın, karanlığın içinde ki ışılsın

Sana karışınca suya çarpar gibi bölünüyor renklerim

Ama biz ne siyah olalım nede beyaz renk tayfına binelim ve gökkuşağa oturalım birlikte

Belki bende gelirim yağmurlar dinince birlikte ağlarız

Çatışmasız, kavgasız, vurgusuz yalnızlığın

Kapatma odana kendini bırak çıksın bahçen de taşıdığın cevher

Sen ektin varlığa cevheri nasıl olurda kaybolur gider

Nasıl olurda kaybolur gideriz buradayım, hep buradayım buradayız hep birlikte ben, biz ve benler bazen

Düşlerimi gıcırdattım bugün eski bir kapı gibiydi açtım girdim içine

Kokularını kaldıramadım üzerinden izi kalmıştı biraz en güzel şeylerin

Nede olsa seviyor insan, insanı varmı sevgisizliğin

Delilik göreceli bir kavramdır mesala ben çok yürürdüm ayaklarımın yerden kesildiği yerlerde

Bir adım daha atsam düşecektim pencereden

Camına buğusu sinmiş ruhumun o derin çıplaklığı

Sevmiş ama Yaradan nereye gidiyorsun dercesine.