Gecelerin terasla yüzleştiği
Yıldızların düştüğü evleri severdi
Yalın bir adamdı bahrî
Yalnış mıydı yanlız mıydı
kelimeler, insanlar..
Karıştırırdı bazenler, yanılırdı bahrî
Yalnızlığın tercihliliği üzerine denemeler yazar da
Anlamazdı kurşun kalemlerin neden tahtadan yapıldığını
Baş harfi büyük yazılmayınca kızmazdı kimseye
Nahif adamdı bahrî
Yufka yüreğine saman alevleri uğrardı
İzahtan vareste kâlbini
Bir selâm kadar kolaydı yenmek
Geceleri terası olsa kahve içerdi bahrî
Uykusunu getirdiğini söylerdi kahvenin bi’ acayip
Şairleri akrabalarından çok ve
Kedileri gıdığından severdi,
Denediği başarısız girişimler dâhilinde
En nârini, en nazik severdi
Bilirdi sevmeyi bahrî
Aşırıların adamıydı bahrî
Ya koşar yollara ya durur düşünceli
Ya kaynatır suyu ya buz eyler içerdi
Ya gülerdi deli dolu ya da sirke satardı
Babası da sevmezdi bu huyunu
Tebessümü öğrendi ama
bu eşikte bahrî
Muhtelif ve delicesine ayrıksıyaydı gönlü
Mutedil kelimesini çok kullansa da
pek öyle değildi bahrî
Nazlı çiçeklere gönlünü verirdi de
Ayrık otlarınaydı saygısı
Otobüsü kaçırınca
hayalindeki kızı da içinden kaçırırdı sanki
İhtimâl dahilinde çok düşünürdü,
çok bahrî..
Farklı makarna sosları öğrenir
Hastalansa tavuksuyuna çorbasını yapardı
-Defne yaprağı, zencefil ve limon-
Nazlanamazdı kimselere böyle vakitler
Hoş adamdı bahrî
Karnıyarık yapar pilavın yanına şiir yazardı da
Bi’ türlü beceremezdi tek kişilik yemek yapmasını
Gelene cesaret olmasa da
Gidene mazaret olurdu yazdıkları
Vâkar ve tevazu sahibi
ama çocuk heyecanında
İyi adamdı bahrî
Sevgisinde samimi, öfkesinde tetik
Mutluluğun ölçüsünü almazdı
biçmezdi pahasını bahrî
Şiiri, geceyi, kahveyi, kedileri,
Terasları, çiçekleri, kuşları…
Bütün bunları ve takribî yedi katını
Taşırdı göğsünde,
Yaşardı göğünde bahrî
Nefesi kesilir ân gelirdi
Kuşlardan ispinozu bilir
Çiçeklerden güle kanardı elleri
Bir de sevmeyi çok severdi
Kimden dinlediler ki seni
Âh çok düşünüp taşınan
Düğümleri dolaşan bahrî…
Geçti bir sevdadan
Ne biriktirdiği gazoz kapakları
Ne yüzündeki izin yokuşlara inişi
Ne kaçırdığı otobüsteki kız
Ne cebinde gizli şiir defteri
Ne kamasında Çerkeslik
Ne de darda kalmışlığı gecede
Bir önemi yoktu
Âh!..Ki..
Gönlü aşınan
Gözü yaş ilen
hüznü peşinen
bahrî
Fazlasıyla yazılmış dargınlığın gölgesi
Hâl diliyle bağırdığı sağırlara düşer
Rabbinden ve canından razıdır bahrî
Adını ben koydum, öldürmek size düşer
Mirza Şâmil.
2023/Ekim