Zamana bir bakış atıyorum. Sadece bir anlığına göz kapaklarım önüme perdelerini çekiyor. Siyah ekranda bir film oynuyor. Aynı anda bir sızlanmayı ve bir kaçışı çağrıştırıyor. Olmak istediğim adamı, olmak istediğim yerleri gösteriyor. Her şey bu zamandan çok farklı görünüyor. Bir anlık gerçekliği sonsuz bir mutluluğu vadediyor. Belli ki bu bir sızlanış. Çünkü bugünden mutlu olmadığım apaçık ortada. Şüphe yok ki bu bir kaçış senaryosu. Öyle ki yarından kaçmamak için yapmayacağım şey yok gibi görünüyor. Ancak zarların hiçbir yüzü birden yukarı değil. Herhangi bir şans ya da çaba bunu gerçekleştirebilecek kadar güçlü değil. İşin ilginç tarafı gözlerim açıkken özgür, gözlerim kapalıyken ise zincirlere vurulu haldeyim. İkisinin de sınırı birbirine karışmış halde ve bu bulanıklık gözlerimden okunabiliyor. Temsil ettikleri şeyden çok farklılar. Ne yazık ki bunu sadece ben görebiliyorum. Bütün bu düşler bende bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bu üzüntü beni içten içe kemiriyor ve gerçek benliğimin kimliğini değiştiriyor. Davranışlarımı etkilerken gerçekleşmeyecek olan bir düşüncenin yerini umursamaz tavırlar devralıyor. Sanıyorum ki bir yerlerde özgürlük bu olsa gerek, olmak istediğin bir adamdan iradenle farklı davranabilmek ve kafamın içinde olup bitenleri düşününce baktığım yerden zincirlerin böyle göründüğünü düşünüyorum. İki tarafı da görebilmek, onlara cennet ve cehennem imajı vererek düşünebilmek yeterli gelmiyor. Herhangi bir şeyin birden fazla yüzü olması arafı da olacağı anlamına gelmiyor. Arada kalmak arafı görmek için yeterli değil. Diyebiliriz ki bu bir kayboluş ama bilinmeze sürgün edilmiş bir bilinç için adlandırmak kaçıştan başka bir şey değil. Böyle söylemek, böyle bir tavır takınmak sızlanmaktan başka bir şey olamaz. Öyle ya da böyle davranmakta özgürlükten başka bir şey değil. Özgürlük kaçışın kendisi midir yoksa kaçmak özgürlüğün bir parçası mı? Günün sonunda aklımda oynayan her film bir hayal kırıklığı yaratıyor ve her sızlanışın altında da bir kaçma isteği var. Bu isteğin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusundaki eylem özgürlüğü ise bana kalıyor. Öyleyse bir bakış atıyorum zamana...