Onu yıkan duyguyu anlamıyorduk. O her zaman içinde yaşamıştı her şeyi, kimsesizdi evet ama peki ya biz ne anlama geliyorduk hayatında. Kimseye karışmamalıyım diyordu içinden belki de kimseye bir faydam yok. Haklı olduğu noktalar her zaman vardı ama kendini ifade ederken o kadar çirkinleşirdi ki kimse göremezdi onun kalbinin saflığını. Birini istiyordu hayatında aslında onun kaprislerini, yalnızlığını, sessizliğini anlayabilecek bir yürek istiyordu. Yaşlı sayılmazdı evet kimse bu tabiri hak etmez ama o gerçekten yorgundu. Onu çok sevdiğim halde ben bile anlamamıştım. Düzeni olması önemliydi bulunduğu duruma bağlı kalması gerekiyordu, dünya onun etrafında dönmeliydi belki de. Ona korkak demek beni üzüyordu çünkü bir zamanlar kahramanımdı. Neden bu kadar çekilmişti hayattan, sevdiklerinden. Onu çok özlüyorum sanırım...