-Odunlar tutuştu. Şarap şimdi seğiren burnuma mütekabil sinüslerimde göldür.

-Değil mi, bir balta ve bir orman sarhoş olmak için. Ayıklık ayıptır nasırlardan kan boşanırken öyle sicim sicim.

-Zaman iki renkli bir kapsül. Nasırlar yiterse unutmak acılı bir ölümdür. 

Şimdi, bir ağac daha devrildi ve Güneş batıyor. Ölümün yengisini alkışlarsan baltanın mucidi olarak bana ayıp edersin; ki bil, ben senim.

-Ölüm Güneş kisvesine bürünüp de dağların arasına kaçana değin seninleyim.