Başka insanlar var. Bambaşka dünyalar var. Küçük düşünür olmanın anlamı yok. Düşün taşın, eleştir, beğenme, sevme. Yaratma, yık. Yıkma, eleştir. Yapma, kız. Hayır. Her şeyi eleştirmek küçük düşünürlülük. Herkesten nefret etmek de. Ya nefrete mesai mi harcanır herkes için? O bunu demiş, şu şunu yapmış, bu niye böyleymiş, bana ne? Sana ne? Yaşıyoruz birlikte işte! Desikodusu, yalanı, çekememezliği kıskançlığı... Öğğğğk... Yol. Yürümek, dinlenmek bazen... Gülmek, ağlamak da bazen... Farklı, yeni, bambaşka şeyler var. Sıkıldım. Herkesi bi kendi haline bırakmak lazım. Herkes bi şekil insan. O öyle, bu böyle, e sen de şöylesin o zaman. Karışıp içine dokunduğumuz bu hayata eziyet olmamak lazım. Doğal olmak, insanları da doğal haliyle kabul etmek...


Hoşgörü...Tamam, her şeyden memnun olamayız, olmamalıyız. Ama olan olacaktır ya! Olan da olduğu gibidir. Ben yaşamayı seçiyorum, yaşlanmayı değil. Tamam umum çok sağlıklı değil, çok akıllı değil, çok iyi değil,ama ne yapalım ya herkesi biz mi düzelteceğiz? Biz bizim olanla iyi olsak yetmez mi? İyi olsak yetmez mi?


https://open.spotify.com/track/4cQmpiV9R08UhQuFMAzph0?si=UZPEKktmTrmwKxhE1EjYdA