Bugün kendimin balkonuna çıktım.

Her şeyi biraz daha uzaktan izledim.

Açıp ellerimi, serin eylül rüzgarının beni üşütmesine izin verdim.

Birkaç hurda attım.

Küflenmiş demirleri pakladım.

Buz gibi bir suyla dip köşe paspas attım.

Buharlaştı, tekrar attım ve son kez daha.

Boyası dökülmüş toz pembe tavanıma, 

Zor bela yükselip iki demir toka taktım.

Tokalara da ip.

İpe ince ipek bir örtü hem de gri.

Hiç de sevmem griyi.

Bir çirkin gelir.

İki ileri bir geri sallandım.

Kalktım, el ayalarımı buz gibi demire yasladım. 

Üşüdüm, ama çekmedim.

Aşağıya baktım, irkildim.

Tükürdüm deniz oldu, üfledim poyraz oldu.

Güneş bulutların arasından sıyrıldı.

Bir keyif kapladı içimi.

İkarus¹ sandım kendimi.

Güneşe varırım sandım.

Tükürdüğüm denize düştüm.

Olmayan balmumu kanatlarımla.




¹: "İkarus'un Kanatları"