Ben güneşin, ayın, toprağın, fırtınanın, yağmurun, denizin, sisin, gecenin, gündüzün belki dünyanın

kesin sesin ve sessizliğin, karanlık ve aydınlığın, geçmiş ve geleceğin ama bugünün yıldız tozu ve deniz kabuğuyum.

Bana cümlelerimi geri ver. 

Kalemimi elime aldım.

Kıramazsın artık.

Bir rüya olup gittiğimde uyuman için başında koyunları sayacağım 

ya da dualarım menzilde arşa çıkar belki.

O çok aynalı oda da kilitli kalmış tüm insanlar.

Sen nerdesin ?

Sana anlatmak istediğim bir sürü hikaye birikti senli odalar da. 

Adını unuttum. 

Alfabenin hangi harfiyle içli dışlı oldun en son.

Ben kalbimi bi saksı çiçeği yaptım.

Sulamayı da unuttum.

Bana cümlelerimi geri ver.

Boş bardağı da doldur artık.

Çıplaksın sen.

kıyafetlerini giyip son kez koşturdun

karanlıkta.

rüzgarda dans eden saçlarının parlaklığı sokakları aydılattı.

ne anlatıyor ne konuşuyor ne dinliyor gece.

gece neyi dinler ki

kadınların kahkaları

yolunu kaybetmiş kediler

aşığın biri apartman kapısında 

zile basıcak

ama basmamalı.


yosmalar, sokak satıcıları..

evlerin birinde, bi adamın ellerinin kımıldanışları.

korkak çekingen kendine ait tavrı lisanı vardır ellerin.

teninde gezen havayı kulağında uğuldayan rüzgarı gözlerinde parlayan şehrin ışıklarını sevmiştin o gece.

ağlamanın özgürlüğünü yanaklarında hissetmiştin.

saatlere kızmıştın

gün ağaracak ve telafisi olmayan kusurları gösterecekti.

Bana cümlelerimi geri ver.