Dudaklarının mihrabından

Kamu düzenini altüst eden ayetler düşer

Gözlerinin kabesine

Secde ederken bulurum reşit olamayan göz bebeklerimi

Lügatim

Cehennemin alevlerini dahi dize getirirken

Ne zaman

Senden bahseden bir dize gark olsa kalemim

Kader kıyamet sessizlik çöker 

Çığlık çığlık boğulurum

Keder oturur gönül tahtıma

Teokrasisini ilan eder

Dört bir yanda hüznün fermanları okutulur

Kan kusar tellallar

Lakin emrini yine yerine getirirler


İstila olurum

İlhak edilir tüm yaşamsal formlara ait hücrelerim

Genetiği değişir mürekkebin

Atom altı yapılarıma kadar ayrılırım senden

Ağlamanın mevsiminde

Hasat kırar umutlarım

Dünyada eşi benzeri olmayan bir mevsimdir bu

Tüm coğrafi kitapların hafsaları yanılır

Fizik yasaları altüst olur

Kimyasal tepkimeler sonucu dahi sensizlik olur.


Sümerliler yazıyı keşfetmekten vazgeçer

Öyle mağaralara resim çizmeyi de bırakırlar

Tarih durur

Kültür zaten oluşmaz

Zaten senden bahsetmiyorsa

Hiçbir eylem 

Ne demek öyle akıl kârı

Yürek kârı bile değildir.


Şimdi bas bu şiiri yaralarına çocuğum

Acılarını dirilt

Mutluluklarını doğa ananın yüreğine göm

Belki reenkarne olur

Yeniden geçer akça sayılır tebessüm

Tüm kapitalist normlardan sıyrılır insanlık

Mülkiyet malla değil de

Ruhu ölçüt birimi olarak kabul eder

Belli mi olur?

bütün insanlığın inancı revize olur

budha, konfiçyus, gandi

hatta peygamberler dahi

senin nurun üzerine yaratılır

çünkü sensin işte

gerisini anlatmak da benim gibi cahile düşmez zaten.