Şeffaf bir rüyada silinen hafızam

Sezmektir senin sesin

Bu vuslat bizim,

Bu hasret elinde.

İçimde nefes aldıkça harlanan bir alev

Bana sırrını söyle


Baktığın yerde gör beni,

Telaşımı anla...

Ant olsun karanlığa,

Ve karanlığı yırtan güneşe;

Bilinmek içindir gizlenen.

Bana sırrını söyle


Bir anıt etrafında yedi minare

Her minarede yetmiş yedi talebe

İlmi terkip eder ayrılmışı,

Zamk ile kırılmışı...

Muhafızın belini büken yemine

Kalkan anılmış kılıcı,

Bana sırrını söyle


Evimi unutturan hayale,

Bin nakış işledim, bin kere çözüldü.

Pusulamı çalan çocuğa,

Yirmi bir kere ağıt döküldü.

Yeniden bulmaya yolumu,

Açılsın demirden düğüm

Ve çekilsin kalbimdeki perde,

Hatırlatacak tek bir söze

Bana sırrını söyle


Çıkmaya yeltendiğim ateşten merdiven,

Kıyamı ayağıma su örter.

Merdiven üstünde dokuz odalı hane,

Her birinin kapısında görünmez hare.

Bir anahtar gizli sustuğun yerde

Bana sırrını söyle


O sır ki, kristalden bir mabet,

Özüm yatar içinde.

Aldanmış ruhumu uykusundan

Uyandıracak sırrı söyle