1. Bölüm - Tema:


Gözlerim, beni göremezsiniz

Ama ben varım, varım!

Ben, bu hantal bedende sessiz

Dirayetsiz, yalnız ve yarım

Benim adilane öfkemden izinsiz

Kaçırılmıştır bütün rüyalarım

*

Anlatmasın bana başka derdinden

Kantharos'un aşkını azize Meryem

Çünkü ölümden ölüm beğenir

İlmek ilmek ölgü ölmek isteyen

Artık doğumdan gayrı sebepsizdir

*

Bulunmasın artık yeni vilayetlerden

Yıldızlardan, bilmecelerden

Güneşsiz gün karanlık gecelerden

Gönülden geçen hecelerden

Hesaba çekilsin gözyaşları



2. Bölüm - Dilemma:


İnsanlara ekmek ve sirk verdiler

Çünkü oradaydı gülen iskeletler

Sol ellerini kaldırıp baş aşağı

Bütün yollar oradaydı bakarken

*

Çünkü bana yetmezdi düşünmeler

Beni uslandırmazdı kurumuş dilden

Bana içerlemeler öykünmelerle gelen

Hiçbir şey okumazdı anladığından

Aradığından oradaydı artan son dem

Oradaydı hürriyetinizden

*

Peki insan

Kendi hakkını yiyebilir miydi?

Yeryüzünde bir tek ben varsam

Başıma kakılan kukuleta, yaşım yirmi

Yaşlanabilecek yerlerimi bulsam

Saklanan sırlarım benimle gelir miydi?

*

Dramadan, kurgusal komediden

Operet ve Kabareden

Tüm diyaloglarıyla kamusal aktörler

Cenneti Wieskirche'e gizleyen

*

Tüm konvoylar tüm gülüşler

Mayıs'ı çılgın dileklerimizle bitiren

Nisan'ı da böyle bitirmiştik

İnsanı ismine böyle böyle gömerken

*

Oradaydı tekrarlanan

Doyulmaz nefis ezgilerinden

Zaman mıydı unutturan

Yoksa istemez miydi görmeyi yeniden

Ertelediği sırlarını insan

Duyulmaz o doğumdan süregelen

Gözyaşı dolu serzenişten

*

Duyun bu doğumun ağlayışlarını artık

Unutun ardınızda kalan ölümü

Uyuşuk korkunun kanayışlarını

Çıplak ayakların taşıyamadığı

Saklanan avuçların

Kılıç kuşanışlarını

*

Geleceği istatistiklere dayatılanlar

Siz de duyun çünkü artık

Gözleriniz sizi görmeyecek

Kulaklarınız sizi duymayacaklar

Görün önlerinizde duran

Zemheriden artık

Budanmamış bahar kırlangıçlarını



3. Bölüm - Semâ


Bana buğulu camlarından biraz keder

Gül kokulu dudaklarından biraz tebessüm lütfet

Çünkü ben, sert iklimlerden korkarım

Çünkü kurtlar iner boşluk doğuran gecelerime

Ama bana o karga yüklü kamyondan kalan

Yalnız matem

Şimdi buğulu camlarımda müşkülce yaşlanırım

Oysa sedef takılar ne kadar da yakışırdı

Geleceğimde rüyalarını sayıklarken

O ihtilal yazmalı narin boynuna, gönlü pak aşkımın!