Tutunacak bir şey bulamıyorum bu günlerde.

Ansızın yere kapaklandığımı hissediyorum.

Sesim kısılıyor, başımı çeviriyorum.

Gördüğüm umarsız davranışları eleğimden geçiremiyorum...

Hoş olmayanı taşımıyor ayaklarım.

Zedelenmiş hislerimi adlandırmaya çalışıyorum. Öfkelendiğimi fark ediyorum önce.

Sonra kendime kızdığımı ve halime üzüldüğümü görüyorum gözlerimde...

Anlamadan yargıları doluyorlar boynuma.

Ve fark ediyorum anlaşamıyorum insanlarla.

Kaostan beslenmiyorum.

Savunma durumunda bocalıyorum.

Kirlenmiş hissediyorum...

Uzaklaşıyorum.

Fakat uzak durmuyorlar.

Dedim ya anlamıyorlar.

Sirenler çalıyor zihnimde.

Koş, diyor uzaklaş!

Nereden, kimden, hangi birinden uzaklaşmalıyım? Daha nasıl eğitebilirim kendimi?

Neyi tamamlamalıyım? 

Nasıl değiştirmeliyim sistemimi?

Bilemiyorum...

Anlayıp sırtı sıvazlandıkça şişirilen balonları teker teker patlatmak istiyorum.

Yine duvara tosluyorum, yapamıyorum.

"Seni anlıyorum" diyerek dinlemeye dahi yeltenmeyenlere sesleniyorum;

Sustuğunda duyarsın farklı sesleri.

Kendi gözlerinle değil onun gözleriyle bakmaya çalışırsan görürsün gerçeği.

Çık içinden, uzaktan bak kendine.

Kabileler hırsla tükendiler.

Milyonlarca insan yok etti diğerini...

Taraf olma!

Etrafın talan!

Gör olanı biteni, at gözlüklerini...