Bir pazar sabahı Rıfat, günlerin aynı kaba damlamadığını fark etti.
"Günler damlıyor ama aynı kaba değil." dedi.

Seyrek Yağmur, alıntılarıyla aklınızda yer edecek ve garip tesadüflerle size günlük hayatınızda hep gülümsetecek bir dost. Kitabın en sevilen kısımlarından birinde de olduğu gibi.

Başlığı 'Rıfat Diye Biri' olan bölüm filme de aktarılmış. Bölümde eylemciler Rıfat'ın kitapçısına sığınıyor ve o da eylemcileri bir kitabın arasına saklıyor. Onları kovalayan otorite güçlere ise meydan okurcasına şu cevabı veriyor:
"Direnişçileri gerçekten bulmak istiyorsanız, bütün bu kitapları okumanız gerekecek."

Kitabı ilk elime alıp bu satırlara geldiğimde boğazıma bir yumru takıldığını hatırlıyorum. Barış Bıçakçı üzerimde hep bu etkiye sahip olsa da bu kez farklıydı, farkındaydım.

Yaklaşık 3 yıldır bir ritüel gibi baharın gelişini kutladığım Kurtuluş Parkı okumalarımın resmi başlangıç kitabı oldu. Bu yıl baharı evlerimizdeki pencere çiçekleri gibi uzaktan seyrettiğimizden ritüelimi sizlerle paylaşmak istedim.

Barış Bıçakçı'nın sade fakat çarpıcı dili ve olağan yaşantıyı satırlarda şiirleştirme kabiliyetini bilenler için bir dost kucaklaşması olacak bu kitap, Bıçakçı'yla henüz el sıkışmamışlar içinse en iyi arkadaşı tesadüfen bulma yolu olabilir. -en iyi arkadaşlarla hep tesadüfen tanışılır-

Yazının sonuna birkaç alıntı ekleyerek size bu yakın arkadaşımı takdim ediyorum.

"Her ironi bir hayal kırıklığı gizler, diye düşünüyor Rıfat. Koşup da yetişememeyi, uzanıp da tutamamayı gizler. Bacakları kendilerine yetmediği için kanat çıkarmak zorunda kalan atların çaresizliğini gizler. Her ironi bir hayal kırıklığının üstünü örter, diye düşünüyor Rıfat. Issız, soğuk yatağına girip üstünü örtüyor."

"Cumartesi öğleden sonra yeterince vaktin varsa Tanrı'ya ihtiyacın olmaz." dedi Rıfat.

Yeteri kadar enerjin yoksa tanrıya ihtiyaç duyarsın. Şöyle de söyleyebiliriz:
"Eksik bir şey varsa tanrı da vardır. Çünkü ona ihtiyaç duyarsın."

"Başka, dedi Rıfat ve bir an sustu. Artık büyüdüm, gökyüzü çoktan başlamış, ben geç kalmışım. Dünyaysa doğudan batıya kimsenin ciddiye almadığı bir rivayet."