kanserden hızlı yendik yarınlarımızı,
sedir kökleri betonarmeyi aşamayacak.
çürük kemikler ketumluk ısrarında haklı,
duyumsuza konuşsan da itilaf doğurmaz.
bulutları tanımak imtiyaz sağlamayacak.
vaftizsiz nefeslerle yaşamayı kolay sanma!
kaç asrı sığdırırım derime yüzülmeden,
umuttan belliyoruz bir avuç toprağı kaçtır?
kuşların ölümü bile gökten habersiz.
atlantis bu rezil dünyadan gizlenmeye mecbur.
bünyede ağır metallerin yorgunluğu,
yer çekimi omuzları eğmeye yetiyor.
çetelesini tutmak güç değil vurgunların.
gülücük suskunluğu beşikten başlıyor.
dağ başları gibi serkeşim, rotasız ve sabitim;
aldığım yaş kadar içine göçkün,
kaçmaktan yoksun, varmazlıktan yorgunum.
uzak yollara gebe kalıyorum, sonu düşük.
seslenişim yükselse bile sonu buruk.
manastır şeceresinin ilk asisi bilinirim.
hiçlik, hürlük olduğundan kabulüm.
belki satırlarım frengiden tehlikelidir.
intihar mektubu kadar bitiş ve doğuş.
elimde kristal fenerlerle sayıklıyorum.
ruh hali tahminlerim fırtınalarla dolu.
minare başına katil düşüyor,
fanilerin bilançosu mezarlıklara yatırım.
meyler günah fısıldanıyorken
çocuklar tecavüzle bir anılmamalı.
inanç normları kıyımın elçisi
veya şıhlar istatistiği zirveye taşıyor.
barış gariplere mal edildiği için
nuh tepesi künye denizinde boğuluyor.