Kendimle tanıştığımdan beri isteklerim hep basit oldu ama ulaşamadıkça içimde bir yerlerde bir nefret, hırs küpleri oluştu.

Yaşadığım bu yerde en ufak huzurlu bir anım olsaydı ya da ne bileyim herhangi bir bankında çaresizlik duygusundan başka bir duyguyu tadabilseydim... Etrafımdan teğet geçen şans melekleri bir kez de benim omuzlarıma konsaydı belki de bu kadar nefret ve hırsla bu şehri arkamda bırakmak istemezdim.


Küçükken uçurtmaları çok severdim. Bir kez olsun iplerini elime alıp akan rüzgara karşı kanat açmak isteyen uçurtmanın yönünü belirleyemedim. Belki bir kez olsun rüzgara yön verebilseydim, ipleri ellerimde hissedebilseydim hayatın iplerini elime almak için, rüzgarlara kapılmamak için bu kadar yara bere almazdım.


Velhasılıkelam, hayat akıp giderken basit isteklerimize sahip çıkmak önemli, biz onlara sahip çıkmazsak zamanla onlar hırs, nefret küplerine dönüşüp zihnimizde ve bedenimizde ağırlık yapabilir.

Ağırlıklarımızdan kurtulmak temennisiyle uçurtmalarımızın ipleri hiç dolaşmasın!