Farkettim ki insanı huzursuz eden şeylerin çoğu başkaları. Başkalarının bakışları, sözleri, davranışları. Başkalarının yaşadığı hayat, dış görünüşü. Hep bi kıyas içindeyiz kendimizle. Oysa görmesek kıyas da etmeyiz üzülmeyiz de. Sokakta, dışarıda, avm de gördüğümüz bir başkası bizden daha iyi özelliklere sahipse örneğin fiziken daha iyise ya kıskanır ya kabullenir yada özeniriz. Her halükarda bir başkası bizim için bir kıyastır. O yüzden aslında başkası bizim için başkası olmaktan çok daha fazladır. Eğer bizim fiziğimiz iyiyse iyi hiissedebiliriz. Bu başkası aslında bize kendimizden daha çok yakındır. Zaaflarımız dökülür ortaya. Yıllarca tanıdığımız arkadaş, aile zaaflarımızı bu kadar dökmez çünkü onlar toplamakla meşguldürler. Onların ne söylediği önemli değil. Genelde yalandır çünkü zaaflarımızı ortaya koynak istemezler. Başkalarının bakışlarından ne düşündüğümüz önemli. İşte bu gerçektir. O bakışlar hakikati söyler bizde biliriz. Öyle bir hakikat ki bu bir insanı ölüme de götürebilir başdan aşağı değiştiredebilir de. Ama çoğu insan hemen koşar arkadaşının yanına toplatır zaaflarını ve yeniden kıyas eder, yeniden dökülür zaafları yere.