Kırk yılın,

Kırk bin hatrı kaldı kahve gözlerinde.

Katranlaşmış kalbimin telvesinde,

Binbir gece masallara sebep,

Ey gece,

Elemin ile çökmüşsün gözlerimin perdelerine,

Bırak artık.

Ağarmış kokusunu yitirmeden,

Baharını çekmeden üzerimden.

Ey sebeb-i sükut,

Bırak dilimin bağını.

Çoktan kurudu lisanı gönlün.

Üzerimde ölü toprağı çoktandır.

Bir yarım ceset evveliyattan.

Ruhumun sağrısında bir salıncak kurdum.

Dibi binbir ceset.

Değerine eş binbir tanesi,

Saçının bir teline.

Ben o urganı çoktandır,

Boynuma doladım ömrümün.

Ya al artık son nefesi,

Ya bırak bitireyim ömrümü.