döşeli kaldırım taşları beni düşürmek niyetinde
gözlerim onlara bakmaktan bitap düşmüş
ama ben devam ediyorum direnmeye
her zaman savaşçı değildi ruhum
ne zaman ki sana rastladım
içimde kelebekler değil, kırıklar oluştu kımıldayan
birleşmeyen ve her tarafa saçılan
mümkün değil artık toplaması ve atması
belki çok uzaklara belki de dibimdeki denize
nereye atarsam atayım,
gömülmeyecek farkındayım
tıpkı bütün ömrünü kötülükle geçirmiş
bir insanı toprak kabul etmezmiş gibi
sanki yeniden içimde canlanacakmış
ve yine batacakmış hem de daha derinden
sana her rastladığımda
gözlerimi kamaştıran güneş değildi ki
göremediğim suretlerin tasavvuru oluştu benliğinde
dökemediğim bütün yaşlar birikti
içimde yaşattım ben denizlerimi
sadece sen değil bütün herkes ve her şey
seni severken ben hepsinden soğudum
düşman kesildi hepsi bana
diyorum ya!
döşeli kaldırım taşları bile beni düşürmek niyetinde
sendeleyerek yürüdüğüm yollar arkamdan gülmekte
içimdeki acı kahkahaları tutmaya çalışıyorum güçlükle
ama hayır!
bırakmak istiyorum karışsın bütün gülmelerim hıçkırıklarım ile
belki o an gözlerimden akar belirsizliğim
ikindiyle akşam arasındaki o sessiz vakitte
seninle beraber batırıyorum ben güneşi
senin beni anlamadığın kadar
anlamsızlaştığımı,
aralık olan kapıların birer birer kapandığını
kararmakta olan gökyüzünün turuncuyu yok etmesiyle
anlıyorum, her şey mahkum değişmeye
eskidiğimi dökülen derilerim
soyuluyorlar işte yapıştıramıyorum bedenime
nasıl da güzel öğretiliyor çaresizlik
kanarken tatlı bir tebessümle
yürüyorum
sen-de-le-ye-rek.
Selçuk çatalbaş
2021-11-05T22:59:27+03:00Emeğinize sağlık