Aşkın her haliyle yoğun, karmaşık ve derin bir yolculuk olduğunu biliyoruz. Birbirine bağlı iki insan, birbirinin aklına hükmeden, kalbine dokunan, ruhuna işleyen bir ilişki yaşadığında, bu bağın gücü dünyayı yerinden oynatacak kadar güçlü olabilir. "O ve ben" gibi bir cümle, sıradan görünse de, altında yatan anlamlarıyla bize aşkın en saf ve en çılgın halini hatırlatıyor.


Sevdiğin biriyle bir hayat kurarken, dürüstlüğün ve bağlılığın ne kadar önemli olduğunu fark edersin. Ona yalan söyleyememek, onun gözlerine bakıp gerçekleri paylaşmak... Aşkın özü bu değil midir? İki insanın birbirine, her şeye rağmen, açık kalplilikle yaklaşması. Elbette, bu kolay bir şey değil. Birbirinize dürüst olma sözü verirken, yemin ederken bile, o dürüstlüğün getireceği zor anların farkında olmalısınız. Çünkü aşk, bir insanı tamamlamaktan çok, onunla birlikte her türlü engeli aşmayı göze almaktır.


Bazen aşkı tarif etmeye çalışırsın; ama kelimeler yetersiz kalır. Çoğu zaman dışarıdan delice görünen bir sevginin içinde, sadece iki kişinin anlayabileceği bir tür akıl var. "O aklını kaybetmiş, ben de aklımı" dediğinde, aşkın size sunduğu o delice özgürlük duygusunu hissedersin. Herkesin "bu ilişkide bir sorun var" dediği anda, aslında tam tersine, o çılgınlıktan beslenip güç bulduğunuzu bilirsiniz. Çünkü aşk, delilikle sağduyunun bir arada yaşadığı bir alandır.


Bir de işin derin acı tarafı var. Sevdiğin insanla sonsuza dek sürecekmiş gibi görünen o hikaye, bir anda son bulursa ne olur? Bu düşünce bile kalbini paramparça eder. O olmadan yaşamak, hayatın anlamını yitirdiği bir boşluk gibidir. Aşkın getirdiği o derin bağlılık, sadece mutluluk değil, aynı zamanda korku da barındırır. Çünkü birinin hayatında böylesine derin bir yer tutmak, onu kaybetme korkusunu da beraberinde getirir.


Aşkın bir tarafı her zaman acıyla yoğrulmuştur. Sevmek, aynı zamanda acıyı kabul etmektir. "Aşk acısız olmaz" demek, belki de bu gerçeğin en yalın ifadesidir. Birbirine bu kadar derinden bağlı insanlar, birbirini deliye çevirir, zorlar, sınar. Ama sonunda, tüm bu çılgınlığın içinde hala birlikte olmak, asıl kazançtır.


Aşk, karşılıklı güven ve sadakat üzerine kuruludur. Her ne kadar dışarıdan karmaşık ve zor görünse de, o ilişkinin içinde bu sadakati hissetmek, hayatta en güçlü zırhı kuşanmak gibidir. Eğer sevdiğin kişiyle bir “biz” olabilmişsen, dünyanın geri kalanı sizin için sadece bir arka plan olur. Çünkü sonunda, ne olursa olsun, sadece "o ve ben" kalır.