Kapı önlerinde, sıkıştırılmış bavullarda hayatlar,

Görünen o ki yine hayatlar taşınıyor.

Telaşlar belirmiş solgun, hasta yüzlerde,

Anlaşılan o ki kendinden gidiyor birileri yine.


Bu sonsuz gidişler çıkmazlara sürüklüyor,

Varken olmayışlara sürgün yedirtiyor...

Hasretler giydiriyor;

Kurumuş, buz kesilmiş bedenlere.


Alınıyor yaşamlar yine;

Bir gönülden, bir şehirden...

Topraklar atılıyor, selalar okutuluyor,

Gidenin acı hatırası adına.


Nasıl bir yok oluş döngüsündeyiz,

Hep kayıplar veriyoruz,

Hep havada ellerimiz

Sonsuzluk yolculuğuna çıkanlar için.


Hepimiz kaybediyoruz birbirimizi,

Sırtımızdaki bavullarda,

Çıktığımız yollarda,

Taşındığımız kalplerde...


Şimdi ellerimiz boş, beklemede.

Kurmuşuz; gönül evlerimizi

Bir otogarın,

Bir limanın kıyısına!


Bekleşiyoruz;

Gidenlerin uğurlandığı,

Ve bir daha

Gelmeyecekleri yerden; 

Kalpten...