Hele şu evden bir kurtulayım…

Kendi evime bir çıkayım…

Şu insanlardan bi uzaklaşayım işte o zaman…

 İşte “o zaman” daha özgür, mutlu, iyimser, yaratıcı ve daha birçok gereksinimi giderebileceğine inanır insan. Hani derler ya, bir şeylerin olması için hep başka zamanları bekliyoruz, diye. Ortaokuldayken lise, lisedeyken üniversite sonra iş bulma, para biriktirme derken hayatınızda hep “o zaman”ın gelmesini kovalarsınız.

  Misal benim gibi lise mezunları için şehir dışında üniversiteye gitme düşüncesi, büyük bir özgürlük kapısı olarak görülür. “O zaman”ın geldiğine ve artık tamamen özgür olabileceğine inanırsın. Ve tabi bir çok alanda özgür olursun çünkü seni kısıtlayacak herkes uzaktadır. Örneğin; ailen, akrabalar, yargılayıcı arkadaşlar, komşular vs. hepsi uzakta. Hiçbirini bavuluna koyup getirmedin yanında, sığmazlar zaten için rahat. Ama aslında yanına getirmediğin ve gittiğin yerde bulacağını düşünerek hata ettiğin, bir şey daha var: özgürlüğün.

Daha üniversiteye bile gitmedim ancak insan kendinden büyüklere bakınca bir şeylerin kendi hayalindeki gibi olmadığını anlıyor. Kendimi de içine katarak söylüyorum; Gençliğin büyük yanılgısı özgürlüğü, mutluluğu, sevgiyi hep başka yer / zaman / insanlarda araması. (aşkı demiyorum çünkü o konuda hepimizin kafalar karışık.)

Eğer, hayatımızın bir sonraki aşamasında, aradığımız bu olguları bulabilseydik sanıyorum büyükler daha mutlu ve özgür olabilirdi. Gördüğüm kadarıyla sayıları pek az. Ve ben bunun çözümünün, en azından kendi hayatım için, şöyle olduğuna inanıyorum:

 Mutluluğu, özgürlüğü, sevgiyi ve insanın ihtiyacı olan bir çok olguyu; gideceğim yerde, kalacağım evde, tanıyacağım insanlarda, yaşayacağım gelecekte aramak yerine, şu anda aramak ve bulmak. 

 Ve gene kendimiz için iyi olanı öteliyoruz.Sebebi de şu an yaşanılan zamanda, kendin için iyi olanı yapmanın zor olması. Sanki bütün iyi şeyleri yaşayabilmek için en iyi zamanı bekliyoruz, bir ütopyaya ihtiyaç duyuyoruz. Ancak insanın özgür ve mutlu olması için başka zamanlara veya mekanlara ihtiyacı yok. Kişi zaten o yeterliliğe sahip, yeter ki bunun farkında olsun.