Bay Remin Olxey aniden kilo vermeye başladığında, her sağlıklı düşünen bireyin yaptığı gibi doktorundan randevu alarak hastaneye gitti. Doktor, hastanın şikayetlerini dinledikten sonra bunun mevsim değişiminden kaynaklı depresyonla ilgisinin olabileceği görüşünde bulundu. Ama Bay Remin bunun ay tutulması ile bir ilgisinin olduğu yönünde savlarını doktoruyla paylaştı. Doktor, hastasının bir süre antidepresan ve vitamin ilacıyla tedavi görmesini, daha sonra farklı bir tedaviye başlayabileceklerini söyledi. Bay Remin antidepresan kullanmaya başladı ama tuhaf hissediyordu. Bunun ilaçlardan kaynaklı olmadığına adı gibi emindi. Sadece yerde yatarken kendini gerçekmiş gibi hissetmeye başladı. Ayakta durmak, rüzgarı ve yeryüzünü hissetmek; bunlar ona yabancı bir varlığı taklit etmeye çalışmak gibi geliyordu. Sonra yavaş yavaş kilo kaybetmeye devam etti. Bunun tuhaf gelmeye başlamasının sebebi sanki yavaş yavaş bacakları ve kolları kemiklerini kaybetmiş gibi içe doğru sıkışıyordu. Bir silindire vücudunu kaptırmış, bir çizgi filmde kapı altından geçmek için vücudunu yassılaştırmış gibi hissediyordu. Artık insan içine daha az çıkmaya ve medyumlardan medet ummaya başladı. Farklı bir zamanda burç yorumlamayı bile aptalca bulan Bay Remin için bu adeta cehennemdi. Tüm prensiplerinden yavaş yavaş böyle vazgeçip vazgeçmeyeceğini düşündü. Bir medyum ona ay tutulması sırasında dışarıda olup olmadığını sordu. "Evet dışarıdaydım ama çok uzun süre kalmadım." yanıtını alan kadın, sanki cevabının hayır olmasının zaten imkansız olduğunu düşünen bir yüz ifadesi takındı. "Peki," dedi kadın "hiç ay tutulması sırasında kötü bir şey yaptın mı?" Bunun cevabı için birkaç saniye düşünmesi gerekiyordu. Ama tek bildiği o yaşlı deli adamla onun gölgesine bastığı için kavga edişiydi. Hala saçma geliyordu. Her yer karanlıkken onun gölgesinin orada olduğunu nereden bilebilirdi ki. Bu cevabı verdiğinde bile kendinden şüphe etmişti. 'Deliyle deli mi olacaktı?' Sonrasında üstüne doğru gelen adamı yere yıkmış ve ona gülmüştü. "Yerde kal," demişti ona "ait olduğun yerde." Arkasından saçma bir dille bağıran adamı geride bırakmış ve arabasına atlamıştı. Sonra da aklına bile gelmemişti bu olay. Ta ki bu kadın ona sorana dek. "Hayır." yanıtını verdi adam gayet kendinden emin bir şekilde. Medyum onun yalan söylediğini anladığında "Bana söylemek zorunda değilsin ama şunu bil ki, bu dünya sadece mantıklı şeylerin olduğu bir yer değildir. Siz her şeyin mantıklı bir açıklaması olduğunu düşünen insanlar bunu hep böyle kötü yollardan öğrenirsiniz." dedi. Adam buraya gelmekte hata ettiğini düşünerek kapıya yöneldi. Kadın giden adamın arkasından ayağa kalkıp "O'nun kullarından biriyle tartışmışsınız ve onlar kincidir. Kötülüğe kötülük, iyiliğe iyilik. Yerinizde olsam gidip ondan her şeyimle özür dilerdim." dedi kadın. Ama adamın dinlemeye ihtiyacı yoktu.


Bir hafta sonra doktor, Bay Remin'in durumunu öğrenmek için onu aradı. Ama telefonuna bir türlü cevap vermiyordu. Sonra iş yerini aradı ve kısa süre önce işten ayrıldığını öğrendi. Remin'in evinin hastaneye yakın olduğunu hatırladı. Sekreterine kısa süre sonra döneceğini, hasta gelirse bekletmesini rica ederek kapıya yöneldi. Kısa bir yürüyüşün ardından evin bulunduğu apartmana girmiş ve Bay Remin'in kapısını çalıyordu. Önce hiçbir ses duymadı. Sonra kapının üstündeki anahtarı fark etti. Herhalde aceleyle girmiş ve anahtarı kapının üzerinde unutmuştu. Kapıyı yavaşça iterek açtı. Oturma odasında tuhaf bir şekilde oturan Bay Remin'e yaklaştı. Sonra gördükleri karşısında şok oldu. Sadece karanlıktan oluşan insan şeklinde bir şey kanepede oturmuş TV izliyordu. Doktorun, ayakta ölüp ağzı açık kalmış bir ceset gibi baktığını gören karanlık varlık ayağa kalktı ve ışıkları yaktı. Yerde uzanan iki boyutlu bir varlıktan ibaret Bay Remin'in görüntüsünün ağzı oynuyordu. "Sanırım 'bana yardım et' demek istiyor doktor." dedi önceleri yerdeyken şimdi ayakta duran gölge.