Ne fayda, dönüşü yok artık. Kaçan kovalanırdı da kaçmaya mecali olmayanlar, zar zor nefes alanlar ya her şeyi geçtim astım hastaları ne yapacaktı? Bütün dünyayı sırf bunun için bile suçlayabilirdim. Ne bilirdi onlar kriz geldiğinde Azrail ile halat çekme oynamayı. Onlar nerden bilirdi bırak koşmayı bazen attığın her adımın ciğerlerinden sonsuza kadar götürdüğü saniye başına düşen metreküp hava hesabını yapmayı. Geçen gittim göğüs hastalıkları uzmanına ciğerlerim çok sağlammış. Çıksam maratona önümdekileri ezermişim. Peki nedendir bu halat yarışı? Tamam artık kabul ediyorum. Ben yalancıyım. Hatta her astım hastası da öyle. Nefes alamıyorsanız ne olmuş yani? Öğrenin artık siz de bu oyunu oynamayı. Öğrenin de yormayın daha fazla Azrail'i. İşi çok onun. Mahalleden arkadaşınız sandınız galiba. Gerçi onlar da gitmedi mi ezandan sonra? Oyun biter herkes evine döner. Sonrası daha büyük bir oyunun parçası. Annenle baban kavga eder senin nefesin daralır. Ağabeyin babandan gizli kilerde sigara içer senin nefesin daralır. Ablan ise çoktan vazgeçmiş senden. Sen ise hala inan bayram için alınan kırmızı ayakkabıların sana doğru geldiğine.