Bazen yaptığım çalışmalarımda referans kullanmadan sadece renklere göre biraz basit biraz dağınık ilerlemeyi seviyorum. Bu çalışmam da öyle bir çalışma -referanssız sadece bir Ay ve onun parlaklığını görmek istemiştim. Düşünüyorum acaba yaptığım her resmin bir hikayesi olması mı gerek illa ki? Bir şeyler anlatması mı gerekiyor? Bu çalışmam hafızamda muhtemelen yaşamadığım ama hayal ettiğim için tanıdık ve huzur veren bir "anı"ya ait. Anı bile değil bir an, bir görüntü. Hikayesi yok ama ortaya çıkması gereken bir anlamı var. Resimlerime bakanlar "çok karanlık çalışıyorsun için hiç mi ruhun sıkılmıyor?" diyorlar özellikle bu resmim için çok koyu -biraz ürpertici yorumu almıştım. Ama bu resmi hayal edip tuvalime dökerken bu gölün önünde durduğumda ve gökyüzüne baktığımı hayal ederken çok rahat ve huzurlu hissettiğimi hatırlıyorum. Ama yaşanmış bir anı değil ve bu da bu resmin hikayesinin bir gerçeğe dayalı olmadığı anlamına geliyor. Yine de keşke insanlar özellikle bu çalışmalarımda benim hissettiklerimi hissedebilseydi diyorum. Bir yandan da korkuyorum çünkü bu benim bir hayalim, anım ya da duygularım neden herkese açıyorum? Sadece bu resim değil diğer resimlerimde de insanların basitçe görüp geçtiği hatta belki de fark etmediği birçok ayrıntıda kendimden parçalar bırakıyorum. Bu da beni "ne için üretiyorum? neden resim yapıyorum ki?" sorularına getiriyor ama bu da başka bir yazının konusu olsun :)