Ben gecelerden arınmayı çocukken öğrendim

Geceler sabah olmuyorken, karanlıktan çıkmayı isterken bazı gecelerden gizlenmeyi çocukken öğrendim

Yalnızlığa gömüldüğümü fark ettim

Sesimi duyan yoktu çünkü bağırmıyordum.

Buna inanmak istedim.

Kağıda yazdıkça görülmeyi öyle öğrendim.

Şimşek çakardı dışarıda korkmayı öğrendim

Sobanın çısırdamasını severdim. Sıcaklığı vururdu yüzüme uyuşurdu suratım terlerdim. Sonra aynısının kalbime de olabileceğini o zaman öğrendim. Yangına körükle gitmeyi öğrendim. balkona çıkardım gece gece, sonra sayıklardım hissettiklerimi hece hece...kafamda bir şey yokmuş aslında. "En sevdiğim renk kehribarmış. Bugun sessimi yuttum, sessimi yuttum, nefesimi tuttum nefessimi tuttum" derdim.

Ama yine de en çok şafakları severdim

Hafif hafif derisini atardı dünya. Martılar bağırdı, kuşlar öter, kargalardan o zamanlar ürkmeyi öğrendim

Hafiflerdim

Burnumda tüterdi tütünü severdim. Hatırladığım bu yaşlar tek tek gözlerimden inerdi. Dedemi çok özlerdim. Müzik kutusunu açıp dans ettiriyor muşum o küçük kıza. Sabaha kadar dönmesini izliyordum sonra. Dün gece de çay bardağının sıcak altını kalbine basarak yaşamayı, her an gidebilir korkusuyla durmayı, kapıda kalmayı... Kısa şiir sevmiyorum durduramıyorum da zamanı... "Öğrendim". Dirilmem zaman alır sorumluluklarım var benim.

Sevmem gereken kendim

Düşünmem gereken yarınlarım

Beslemem gereken kediler

Okumam gereken kitaplar.. küçük kardeşim de var.

Seni içimde tutabilmek için umudum var daha... Yazdıkça daha da gömüldüğüm oluyordu. Konuştukça zırvaladıgım. Ama artık susmayı da öğrendim...mevsim geçişleri der kronik mutsuzluguma kimse çare bulamazlardı.. mutsuzlukla yaşamayı öğrendim ağlardım her akşam şimdi ki gibi. Hatice teyzem yalnız yaşayan bir kadındı. Onun yalnızlığına ortak olmayı da öğrendim. Sabahları çok sessiz, büyük ciddiyetle kahvaltı eder. Benim geleceğimi bildiği zamanlar bir sürü yemek yapardı. Yediğimiz iki yumurta iki zeytindi. Bana alıştığını, can yoldaşı oldugumu söylerdi. Şimşek çakardı onunlayken korkmamayı öğrendim. Saatin tiktakları durmuyor bizim zamanımız hep daralıyordu. Ses olsun diye televizyonu açardık. Dizinde yatıp televizyon izlemeyi öğrendim.

Önünde çok sene var demesi kalbimi sıkardı. Daralırdım... Bir tür alerji gibi rüzgar estikçe boğazıma toz yapışır su içer mideme inmesini beklerdim. Kisacık yazamıyorum bitiremiyorum bir türlü cümleleri. O zamanda sesimi duyan yoktu çünkü bağırmıyordum

Buna inanmak istedim.

Kağıda yazdıkça görülmeyi öyle öğrendim.

Bugun gibi böyle gecelerden arınmayı çocukken öğrendim

Sobanın çısırdamasını severdim.

Ben teyzemi de çok severdim

Dipnot 2019'un Kasım ayında onu kaybettim. Onsuz yaşamayı da öğrendim. Ortak oldugumuz bu yalnızlıktan sağ çıkabilmeyi öğrendim. Hayatta kalabilmeyi öğrendim ama yaşamayı öğrenemedim.