Bazı şartların oluşmasıyla bir araya gelen insanlarla, bir araya gelmek için o şartları oluşturan insanların arasında bariz bir fark vardır Zehra.
Biz ise ne şartların oluşturduğu bir birliktelik yaşadık ne de birlikte olmak adına şartları uygun hale getirmek için savaştık, biz sadece öylesineydik.
Gazoz kapağının altından çıkan promosyon ürünü kadar öylesine...
Buzdolabının kapağında yarım kesilmiş limon kadar unutulmuş, bakkalda para üstü yerine verilen sakız kadar hiç yerine konulmuş.
Bazı gereksinimlerden doğan niteliksiz bir alışveriştik belki de
Senin kilo sorunun, benim boy takıntım beraber yürüdüğümüz haziran akşamları öylesineydi işte.
Bütün şartlardan bağımsız gelecek kaygısından uzak, hiçbir soru işaretine mahal vermeyen, g.d.o'suz organik bir aşkla öpmek isterdim seni oysa.
Hazzın arkada bıraktığı kül tablasındaki izmaritten çok daha ötesini hayal etmek isterdim
Ötekileşen, başkalaşan, tartışmaya açık bütün şeylerin yanında hiçbir kalıba sokmadan, olduğundan fazla anlam katmadan, yalın bir gerçekliğin üzerine kurulmuş gibi taşımak isterdim başını omzumda.
Olmadı Zehra.
Bana senden sonrasını hayal etme gücü bıraktığın için seni asla affetmeyeceğim.