Maddesel sorunların başında nedense her daim para fikri gelir. Bir araç veyahut ihtiyaç yöntemi olarak kullanılsa da gerçekte tüm insanlığa yön verir. Biçimsiz dünya düzeninin üzerinde gölgesi görünen her şey paranın akılalmaz gücü ile dize gelebilir. Lidyalıların parayı bulması ile yolculuğu başlasa da asıl serüveni insanın yaradılış günündedir. Topraktan gelenle ateşten gelen arasında başlayan alışveriş genlerimize belki de kalubeladan hediyedir. Niçin birinin varlığını kabul etmek adına önce statüsünü sorgularız?

Nedeni basittir: Bizi gerçekten dışarıdan nasıl göstereceğini merak ettiğimizden ya da üç beş kişilik kuru kalabalığın ardımızdan söyleyeceği güzellemeleri duyunca tatmin olma isteğimizden. Acizliğimiz, kişiliğimizde derin yara açan travmalarımızdan ya da eksik bırakılan duygularımızdan kaynaklanabilir.