Boyunduruğunda mavilerin yüz kızartan bir günah
Yağmurlar tebelleş oluyor bulutlara
Otuzu geçkin yaşlarda ölüm tutkusu
Sevilen fular gibi eksilmiyor boyunlardan
Kuşkular var
Açık yarayı narkozsuz diken bir doktorun beceriksizliğidir yaşamak
Gölgesiz günahların çığlıkları yankılanıyor boş duvarlarda
Yoksa gece miydi günahın ta kendisi
Küçük elleriyle boğarken yalnızlığı korkular
Bilmiyor muydu ilelebet kaybedeceğini
Gövdesinden parmak uçlarına kadar tortular birikiyor
Tülbentlerden süzülen evhamların asit gibi artığı
Artık ağlamak haram
Gülmek muallakta
Kuşlar kendilerini asıyor direklere
Kanlı çarşaflar en kötü hediyesini doğuruyor bir gece yarısı
O beceriksiz doktorun diktiğiyse
Kapanmayacak yürek yarası