Gökten üç beş yıldız benim kapımda

Kendi çıkmazlarım hep arsız

Kediler de çıkarmıyor tırnaklarını beni kanatmak için

Hırçınmışım derdi babam

bundan tam beş sene önce

O ellisinde, gözleri yaşlı

Bense yakalama peşindeyim hayatı

Bütün eşikler karanlık ve pembe

Kurulan hayallerin yıkılmışlığı var tozlanmış üstümde

Enkazlar kalktığında gözlerimi yeniden açarım

Belki de sonum kaymak yıldızlarla beraber

Batıl da değilim dilekleriniz kifayetsiz 

Avutmalar da yetmez artık kandırılmaya

Tam ben yok olurken

Gök hıçkırır ve toprak kusarken

Duymaya ihtiyacım yok kimsenin ağıt nidalarını

Ama yine de, işte yine de

Kurtarılmak istiyorum bir el ile

Odamdaki rutubet yok olsun sayesinde

Ben şu an son evremdeyim

Bir uçurum kenarında gözyaşlarımı düşürürken

Cesaretsizliğim meleklerin yerini işgal etmiş

Babamın siması ve benim gurursuzluğum

Ben, sağ ve sol omzum

Ezberlediğim bütün yüzleri buluşturuyorum toprakla 

Mutluluk değil ki benim sonum

Elimde üç elma

Ben cennetten kovuldum

Yer vermiştir mitler de bana

Aslında aynıyım Adem’den beri

Hatalarım sayısız

Tanrı göndermedi mi Mefistofeles’i

Ancak unuttu, ben Faust değilim ki

Babam tükürdü yüzüme

Herkes kötülükten kaçmakla meşgulken

Ben çabalıyorum cehennem boş olmasın diye.