Çok bekledim seni
Gelmeyişlerinin köşe başlarını kolladım hep
Kustum seni her gördüğümde boğazımda birikenleri
Heceler kustum, cümleler biriktirdim ardından
Birkaç şiir kanadı bakışlarının buz kesiği yaralarından
Seni anlattım doğmamış çocuklarıma
Seni özledim güz sancısı gözlerinin sınır nişanlarında
Bilmediğim dillerde sevdim seni
Tanımadığım coğrafyalarda özledim
Bildiğim ne varsa sendin çünkü
Bilmediğim ne varsa sen
Günde beş vakitten bin rekât sevdim seni
Bin tanrıya yakardım sevmeyişlerini
Şimdi başka iklimlerin teninde sen
Ölür müydün beni sevsen.