Beklemek zorlayıcı bir savaştı. Sahi beklemek neden bu kadar zorlar insanı? Hayat yolunda yürümek varken neden öylece bekler gelmeyeni? Yaşamak varken neden beklemeyi yeğler insan. Zorluk yaşamda mıydı beklemekte mi? Kelimeler kifayetsiz düşünceler anlamsız kalmıştı. Yolda yürümek, ilerlemek yorucu olmalıydı. Beklemek ise dikilmiş bir ağacın büyümeyi beklemesi kadar sancılı… Halbuki yürürken de büyür insan, öylece beklerken de. Belki de yürümenin de bir zamanı vardı; belki de beklemektense zamanı gelinceye kadar yürümeyi tercih etmekti tüm mesele. Beklemek hayatı kaçırmaktı. Yürümek ise gelecek olanı beklerken hayatını yaşamaktı.