Alarm kuruyorum
o bankın köşesine ilişmeye.
Acelem yok
bir başınalığına yetişmeye.
Sesinin soğuğu sarartıyor beni.
Hayır, sana şiir yazmıyorum
şiir okuyorum, anlıyor musun?
Anlamamanı dilerdim.
Uykumu ağrıtan bu karanlıkta
ruhumu durdurmanı hislendim.
Beni anlamadığını söyle,
tüm kalbinle.
Bunlar kelime değil,
önemsiz birer iğne.
Ancak o zaman görünür
bir gölge.
Ben yaslanıp ansızlığıma,
başımı sallasam anlattıklarına?
Sen yinelesen
”Bütün çocuklar gibi”
Atlasam ansızın o yaşımdan
ceza verir misin bana?
İşte burada kesiliyor
ezilmiş benliğim.
Yücelten gülüşüne tezat
dağınık ve karmaşık bu şiir
üç noktayla bitiyor…