Yağmurlu bir nisan gecesi tüm çarpıtıcı gerçeği ile varlığımı aşmış olan o duyguları hatırlıyorum, dün gibi ruhumda...


Yağmurun korkunç tatlı sesi hâlâ kulağımda, birbirine karışmış su seslerinin hissettirdiği huzursuz sakinlik, damlaların oluşturduğu halkaların hissettirdiği çaresiz dinginlik, bundan sonraki her yağmurda hep böyle mi süregeleceklik, hep böyle mi olacaklık...


Ve ondan sonraki her yağmurda hep öyle oldu ve hiç öyle olmadı...


Yağmur, erik ağacı ya da bilmem ne... hissettirdikleri çok kötü ve çok güzeldi. Daha çok berbat, daha çok yaşadığını hisseder gibi şeyler hatırlatan cinsten...



Ve aklımda ve kalbimde değil... hâlâ ruhumda.