Defalarca uzattığım zeytin dalı kırık geldi elime

Şaşırmadım, ben kırıkların insanıyım

Kehribar gözlerin karışmış yine nefrete

Belki de benimdir en büyük günahın

Sen gitmelerin insanısın

Yangınlarla gelirsin, gidersin depremlerle



On altıydım kalbimin kanatlarını kestiğimde

Ruhunun kelebek olup geleceğini düşünecek kadar inançlı ama bir şey yapamayacak kadar acizdim

Hep son duraklarda bekledim gelmeyecek otobüsü

İçimde bir devrim isteğiyle gittim kovulduğum her yere


Açelyanın anlamı kadardık biz

Belki bir daha söylenmeyecek o şarkıydık

Belki de İkarus'un güneşe yaklaşarak düştüğü o deniz

Hep okuduk ama aynı satırlarda bulamadık birbirimizi

Ve vazgeçtiğimiz gün bir balığın kendini öldürmek için çıktığı karada yaşam için çırpınışıydık



Bir zamanlar takvimin en güzel sayfasıyken

Şimdi istenmeyen o günüz

Ve nefret doluyuz artık

Her an, her gece ve her gündüz

Kalplerimiz taştan değil belki ama

Söylediklerimiz kurşun gibi ağır

Bu yüzden kaybediyoruz

Ve bu yüzden bu kahır