Titrek ışıklı lambasından başka dostu olmayan bir sokak arasında,
Perdelerin arasindan giren ay ışığının aydınlattığı bir odada,
Bir şehirde,
Belki bir deniz kıyısında
Veya herhangi bir kara parçasında...
Belki dalgalar kıyılarda parcalanırken seyre dalmış,
Belki yemyeşil örtünürken bu şehir içimiz ısınmıştır.
Kendi başıma kalabalıkken, seninle sebepsizce yalnızımdır.
Kimsenin bilmediğini bilir gibi bakan bir yüzün,
Ufak bir tebessümünde tutuklu kalan bir suçluyumdur.
Gökler gibi, okyanuslar gibi masmavidir gül bahçelerin
Bir dolu huzursundur, bir yakın mutluluk
Hep düşlediğim bir yeni gerçeksindir, gözlerinde bulduğum.
Hiç anlaşılamamaktan kaçmış bir korkağın cesaretisindir.
Ve sevmeye tövbe etmiş bir aptalın günahı.
Gelecekten gelen bir anıya inanmak vakti şimdi,
Gözlerinle uyanmak her sabaha,
Cocukluğumuz masalları gibi, mucizeler gibi
Ellerim ellerin olsun isteyen bir sonsuzluk
Ve artık kaybetmekten korkmadığım bir hayal: sen.
Yaşayalım diye düşlüyorum yaşıyoruz.
Belki dalgalar kıyılarda parçalanırken seyre dalıyoruz,
Belki yemyeşil örtünürken bu şehir, içimiz ısınıyor.