Yine tek başıma yalnız gecelere dalacağım

Ve sayıklayacağım “Yalnız değilim”


Gülsün yüzleriniz,

Yeterince komik değilse de şakalarım

Ben buyum…

Elimden geldiğince çabalarım.


Kusurlarımın kusursuzluğu,

huzurlarınıza sundum huzursuzluğumu.

Küçük bir çocukken tanımıştım ben umutsuzluğu.

Karanlık gecelerimin ismini koyar gökyüzünün bulutsuzluğu.


Hislerimin ölümünün yıl dönümü.

Bu yüzden göremiyorum ben önümü.

Çaresi yoktu tükenmişliğin.

Bunu bilebildim ama silemedim.


Sadece bana mahsus değil…

Nasibini alıyor yalnızlıktan her paydaşım.

Kahve fincanlarıma sorun, anlatsın size

Konmamış dudakların yoksunluğunu.


Sokak lambalarını andıran ruhum,

Artık ışık tutmuyor önünden geçmeyenlere.

Karanlık ve hiç kimsesizlik…

Gün ışığı ve kalabalık…

Anlarsınız ki belki böyle,

Bu zıtlığın yarattığı anlaşmazlığı.


Eskimiş paltomun eskimeyen değeri,

Değiştirmiyor içinde çürüyen bedeni.

Ben değilim ama hayatın karanlığı ebedi.

Bunu bana daha önce hiç kimse söylemedi.


Gideceğiniz yer olduğunuz yerden bellidir.

Ama bilmezsiniz, olduğunuz yerde birileri bekledi.

Ben de bilmiyorum, benden çaldıkları onları ne kadar besledi.


Rüzgar bu yaz çok sert esmedi,

Hayatımın tüm sayfaları aynı.

Bu sebeple ezberledim her satırı.


Aynı hayatı sonsuza kadar yaşarım.


Her seferinde kaybederim ama


Ben bu diyarda her defasında şerefimle yaşarım.