Sahtekarlıkla verdiğim mücadelen sahte oldum çıktım. Ne kadar doğrulmaya çalışırsam o kadar eğrildim. Pişman olmamayı öğretti içimde pişkin bir ses. Keşkelerimden mayın tarlası yaptım arkama, geriye dönmemek için. Yanlışlar yaptım. Yanlışlar gördüm. El yazısıyla 40 kere "özür dilerim kendim" yazsam deftere. El yazısıyla 40 kere "senden özür dilerim" yazsanız bana. Kabul olur mu ? 40 kere "seni seviyorum kendim, yaşa. Kendin için yaşa" desem. 40 kere"seni seviyorum" deseniz bana. Sevgileri hisseder miyim? 40 kere düşsem, 40 kere kalksam. Sahi 40' lı sayılar neden hep bir güven verir gibi. İnsan olsa asil olur, sözünün eri olurdu. Ben bir sayı olsam Cahit Sıtkı'nın 35'i olurdum. Tamamlanamayan. Ortada. Buruk. Tüm bu olasılıklardan bir pasta yaptım. Hayatımdan geçen herkese bir dilim bıraktım. Bıraktım. Düşündüğüm gibi değildim. Düşlediğim gibi olmak istiyorum artık. Bıraktım. Bir çatalda bana bırakın.